25.08.2008

İlk dişler ve Diş Buğdayı Partisi

Kızımın ilk dişleri babanne ziyaretimizde çıktı.. Pek nadiren raslanan üst yan kesici dişleri çıktı, İlk gören Fehime halasıydı.. Hemen sağ sol arandı, ilk dişlerin müjdesi verildi, ertesi güne planlanan doğum günü partisine hemen diş buğdayı kutlamasıda eklendi, şekerlemelerle süslenip kızımın başından döküldü:)Şimdi Berin güldüğünde Minik bir vampirellaya benziyor :)

ps:3. dişimizde bu cuma çıktı (alt ön-22.08.2008)

"Beğ Bazarı" Nam-ı değer Beypazarı

Bu seferki Ankara ziyaretimizde ilk defa sınırların dışına çıkabildik.. yaz, sıcak demeden Ankara'nın kapalı yollarına rağmen Beypazarı'nın yollarına bir düşende biz olduk. Sıcak havaya rağmen gittiğimizde hepimizin içini ferahlattı insanların güleryüzü, ara sokakların cıvıltısı.. Sokaklar arnavut kaldırım olduğundan arabasında gezen Berin hanım bu durumdan çok hoşlanmadı, babasının kucağından inmedi ama oda bu seyahatten çok zevk almışa benziyordu. Havuç yetiştiriciliğinde öncülük ediyormuş Beypazarı o nedenle havuçlarını sahiplenmeyi de bilmişler, havucun lokumunu, suyunu her bişeyini yapıyorlar.. Meşhur lezzetlerininde tanıda bakmayı ihmal etmedik

Kuru Fırını



Beypazarı Güveci

Beypazarı Dolması

Höşmelim

80 katlı baklavası

23.08.2008

Selimiye Köyü ve Jenny's House




Selimiye Köyü


Selimiye Köyü Plaj


jenny yenge kahvaltısı


patlıcan salatası


kabakçiçeği dolması


kızkumu


marmaris

Selimiye Köyünde kaldığımız sürede bizi ağırlayan evin sahibesi Jenny sayesinde tatilimiz inanılmaz keyifli geçti. Sabahları hazırladığı harika kahvaltısı ve güleryüzüyle 4 günlük planladığımız rotamızı uzatıp buraya demirledik ve tüm tatilimizi burada geçirdik. Diğer konuklarda çoğunlukla bizim gibi İstanbuldan gelen tatillerinin 2-3 günlük kısımlarını muhakkak burada geçiren ailelerdi. Kahvaltının namı değer adı "Jenny Yenge Kahvaltısı :)" başlangıcı ballı yoğurtla açılıyor, demli çaya eşlik eden ve günlük yapılan taze köy gözlemesi, ev yapımı reçeller, mis kokulu domatesler eşliğinde harika kahvaltılar yapılıyor.

Köy o kadar sakin, insanları o kadar samimiki daha ilk günden orada hiç yabancılık çekmiyorsunuz.. Gittiğimiz günden dönene kadar köy sakinleri sürekli olarak badem kırma telaşındaydılar. Denize girdiğimiz yerde pansiyonumuzun bize önerdiği deniz kenarındaki Selene Restaurantın plajıydı. Deniz o kadar berrak ki insanın çıkası gelmiyor, havası öyle güzel ki insanın iştahını kabartıyor.. ee iştahımız açılınca akşam ne yiyebiliriz diye sorduk, akşamları şezlongların yerine masaların konduğunu ve günlük taze balıkların olduğunu öğrenince tavanı yıldızlarla kaplı restaurantımız favorilerimiz arasında yerini aldı..

Gündüzleri denizden önce bir kaç günde Selimiyede yakın yerleri gezdik. Bayır, Kız kumu, Şelale, Bozburun, bir akşam Marmaris günlük kısa gezilerimiz arasındaydı..

eve dönüş


Son iki ayımız ne kadarda hareketli geçti, Berin'i attık arabaya düştük yollara :) Anneanne, Babaanne ziyaretleri derken kısa gezilerle alıştırmalar yaptık, en son soluğu Marmaris Selimiyede aldık, zaman geçti oda bitti ilk kez gittiğimiz Selimiye'den seneye tekrar görüşmek üzere dileklerimizle ayrıldık.. Bu arada kızımızın 3 tane dişi çıktı, oturarak her yere gitmeye başladı, ilk yüzme serüvenini yaşadı...Küçük hanım artık ailenin tam üyeliğine alındı :)

11.08.2008

Tatildeyim

Uzun bir aradan sonra bloguma henüz vakit ayırabildim. Aslında burada pek vakit olmuyor ama kahvaltı sonrası bana eşlik eden çay molasında sizinle paylaşmak istedim Selimiye de olduğumuzu... Bir delilik edip 10 aylık bebeğimizi alıp kaçtık İstanbuldan.. İyikide kaçmışız.. Burası o kadar sakin, deniz o kadar güzelki.. berin balık kız olma yolunda

şimdilik bu kadar.. buradakilerin dedikleri gibi gidiverem ben,giriverem denize