12.07.2010

Bir pazar gezisi, Garipçe Köyü






son zamanlarda saklı cennet adıyla bu köyden o kadar çok bahsediliyor ki...bizde köprünün bir ayağının altında kalmadan görelim dedik, az gittik uz gittik deretepe düz gittik sonunda Garipçe'ye ulaştık..köye ilk gidişte burası değildir heralde dedik ama bizim gibi merak edip gelen o kadar çok araba varki doğru yere geldiğimizi anladık..allahtan kahvaltımızı yapmıştıkta köyün tek kahvaltı mekanına umudumuzu bağlamadık..köyün içi tamamen otopark olmuş..deniz kıyısındaki balık lokantaları sayesinde..arabalar yüzünden adım atacak yer yok ve Garipçe ne yazıkki tam bir hayalkırıklığı..

5dk.lık köy turu ve resim çekme çabamdan sonra boşuna mı geldik bu kadar yolu başka görülecek bir yere gidelim dedik ve köye bir daha gelmemek üzere ayrıldık.. oraya 5dk mesafede RumeliFeneri ne gittik..ailecek "Canım Ailem" dizisini sevdiğimizden limanına biraz daha içimiz ısındı ama buradanda arabadan inmeden ayrıldık..

pazar gezilerimiz devam edecek..:)

1 yorum:

Defnenin Annesi dedi ki...

Garipce bizim icinde tam bir hayalkirikligi olmustu malesef, Riva'da, Rumeli Feneride. Biz gecen haftasonu Anadolu kavagina ve poyrazköy'e gittik, garipce'ye göre daha yesil daha el deymemis gibiydi. Malesef istanbul'a yakin olan köylerde birtürlü köy tadi alamiyorum ben. Köye gidiyoruz denilince, tahta evler bekliyorum kocaman bahceleri olan. Her yer temiz ve yesil. Sakin sessiz... Varmi ki istanbula yakin böyle bir yer???? Köylere bile 3-4 katli beton evler yapmanin ne gibi bir mantigi var anlamadim ben...